SADETTİN İNAN / 600 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri tarihi bir krize dönüştü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın ilk 6 ay için yüzde 24, ikinci 6 ay için ise gerçekleşen enflasyon oranında zam teklifini açıklaması işçi kesiminde beklenti oluşturmuştu. Ancak 22 Temmuz akşamı masada dengeler tamamen değişti.

Görüşmelerin sonunda Bakan Işıkhan’ın ikinci 6 aya dair teklifini geri çekerek yüzde 10 oranını ortaya koyması, hem işçi heyetini hem de sendikaları büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bu gelişme, toplu sözleşme masasının devrilmesine ve görüşmelerin kilitlenmesine neden oldu. Üstelik bu kritik gelişmeyi ilk haberleştiren de Emek Haber olmuş, “Kamuda 600 bin işçinin zammı çıkmaza girdi: Hükümet yüzde 10’da ısrarcı, sendikalar masadan kalktı!” başlığıyla gece saatlerinde okurlara duyurmuştu.

Sendikalar, devletin bakanının teklif açıklayıp sonra geri adım atmasını “devlet ciddiyetine sığmaz” sözleriyle eleştiriyor. “Devletin Bakanına güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz? Rakamı açıklayan kendisi, sonra ‘ben yokum’ diyerek masadan çekilen de kendisi” diyen sendika temsilcileri, bugüne kadar böyle bir toplu sözleşme süreci yaşanmadığını vurguluyor.

Öz Orman-İş Sendikası: Bu teklif alın terine hakaret!
Öz Orman-İş Sendikası: Bu teklif alın terine hakaret!
İçeriği Görüntüle

Alınan kulis bilgilerine göre, Türk-İş yönetimi Pazartesi günü olağanüstü toplanacak. Toplantıda Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın çok sert bir açıklama yapması ve Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan'ın yaklaşımı ile ilgili hükümete net bir mesaj vermesi bekleniyor.

Görüşmeler artık bambaşka bir boyuta taşınmış durumda. Sendikaların tavrı çok net: ya başlangıçta Bakan Işıkhan’ın açıkladığı ilk 6 ay yüzde 24, ikinci 6 ayda gerçekleşen enflasyon oranı yani yüzde 16,67 işçi kesimine verilecek ya da Bakan Işıkhan istifa edecek. İşçi tarafının, geri çekilen bu teklifin altına imza atmaya kesinlikle yanaşmayacağı görülüyor.

Sürecin bu şekilde yönetilmesi Bakan Işıkhan’ın koltuğunu da ciddi şekilde sallamaya başladı. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın Pazartesi günü nasıl bir tavır koyacağı ise şimdiden merak konusu. Ancak görünen o ki, 600 bin işçinin kaderini belirleyecek bu toplu sözleşme, Çalışma Bakanlığı cephesinde de çok daha büyük bir krize dönüşebilir.