İki aşamalı olan toplantının birinci kısmına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik, Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü Adem Dinç, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin, Orman Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Yüzer, Orman Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkan Yardımcısı Ahmet Aydın, Personel Şube Müdürü Kadir Sorgun, TİGEM İnsan Kaynakları Daire Başkanı Güran Çatal, Doğa Koruma 9. Bölge Müdürü Hasan Başyiğit, Kızılcahamam İşletme Müdürü Semih Saraçlı, SGK Daire Başkanı Murat Özdamar, Ulak Program Sunucusu Serdar Kılıç, Yönetim Danışmanı Gonca Elibol, Öz Orman İş Genel Merkez Yönetim Kurulu Ali Bilgin, Zeki Sungur Kızılkaya, Halil Turan, Ramazan Gün, Öz Orman İş Şube ve Bölge Başkanları ve Temsilcileri katılım sağladılar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Faruk Özçelik yaptığı konuşmada,

Çalışma Bakanı Sayın Vedat Işıkhan’ın bu programa Erzincan görevinden dolayı katılamadığını, selamlarını ileterek konuşmalarına başlayan Özçelik, Öz Orman İş sendikasının 55. Eğitim toplantısı demek, eğitime ne kadar önem verdiğini göstermeye yetiyor dedi. 

Öz Orman-İş Sendikası ile Tarım-İş Sendikası’nın üye sayısı düştü! Öz Orman-İş Sendikası ile Tarım-İş Sendikası’nın üye sayısı düştü!

Öz Orman İş Sendikası kurulduğu 2008 tarihinden bu yana duruşundan taviz vermeden, bu günlere taşımış 27 bin mensubu ile Türkiye’de çalışma hayatını özellikle tarım ve orman sektörünün vazgeçilmez önemli bir paydaşı olmuştur. Öz Orman İş sendikası kurulduğu 2008 yılından bugüne kadar yoğun bir mücadele örneği göstermiştir. Bu mücadeleyi başarı ile sürdüren, sendikamızı kuran, bu günlere getiren tüm yöneticilerimize, mensuplarımıza, her bir üyesine gönülden tebriklerimi arz ediyorum.

Geçmişte çatışmalar üzerine inşa edilen, ekonomimizi dışa kapalı olduğu, rekabetin sınırlı tutulduğu o eski günler artık çok geride kaldı. Geçtiğimiz yirmi yılda hem dünya ekonomisinde hem de ülkemizin ekonomik ve sosyal hayatında önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişikliklerin ardından Türkiye vizyonu ile Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına iddialı hedeflerle giriyoruz.

Bu anlamda sendikacılıkta önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Çalışma hayatındaki bütün faaliyetlerimizle gelişmenin ve dönüşümün tüm muhataplarını aynı zamanda çözümünde birer mimarı haline getirmeye çalışıyoruz. Özçelik, enflasyonun tahribatını emekçilere hissettirmemek için gayretle çalıştıklarını belirterek, Bakanlık olarak, çalışma hayatının tüm taraflarıyla dayanışma içerisinde, üzerlerine düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi.

Özçelik, "Bu kapsamda Sayın Settar Başkan'ın, işçilerimizin hem kamu çerçeve protokolüyle getirilen şartları hem ücretlerdeki basamak sistemiyle ilgili taleplerine, inşallah önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz danışma kurulları toplantılarımızda dile getirip, hep birlikte çözüm arayacağız." dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Personel Genel Müdürü Adem Dinç, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumak’ının selamlarını ileten Dinç konuşmalarını şöyle sürdürdü;

Uzak yerlerden gelerek burada aldığımız eğitimleri çalışmış olduğumuz ortamlarda uygulayarak ülkemize katkı sunmak açısından buralardasınız. Tarım ve Orman bakanlığı olarak ilk sıralarda olmanın haklı gururunu yaşıyorum. Orman köylüsü olarak ormanların ne kadar kutsal olduğunu çok iyi biliyorum dedi.

Yarın kıyamet kopacağını bilseniz bile elinizdeki bir fidanı dikin diyen bir anlayışın mensuplarıyız diyen Dinç Anadolu’da ağaç üç şart ile dikilir. Önce gelene geçene, sonra kurda kuşa sonrasında da bize diyen bir babanın evladıyım dedi. Bugün burada Orman Genel Müdürümüze karşı göstermiş olduğunuz sevginin şahidi olarak çok mutlu olduğumu bilmenizi istiyorum. Orman Genel Müdürümüz işini seven, her zaman daha iyisinin olması için mücadele veren bir yol arkadaşımız. Bu sebeple kendisini orman camiası açısından da büyük bir şans olarak görüyorum.

Bakanlık olarak her zaman haklı talepleriniz noktasında yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyorum diyen Dinç, Öz Orman İş sendikamız her zaman fikir alışverişinde bulunduğumuz önemli bir sendikamızdır açıklamalarında bulundu.

Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey yaptığı konuşmada Sevginiz için, büyük alkışlarınız için teşekkür ediyorum. Hepinizin alınlarından öpüyorum. Bu programı tertip eden sizleri ve bizleri bir araya getiren kıymetli Genel Başkanımıza öncelikle şükranlarımı arz ediyorum. Hakikaten biz birçok konuda Genel Başkanınızın sizleri ne kadar düşündüğünü, sizin dertlerinizle ne kadar dertlendiğini, küçük büyük demeden en ufak bir probleminizi kendisine dert edinip geceli gündüzlü bu problemi ortadan kaldırmak için görevden değil gönülden mücadele verdiğinin şahidiyiz. Bunu sadece sizin huzurunuzda değil her zaman dile getirdiğimizi de bilmenizi istiyorum dedi.

Karacabey, Öz Orman İş sendikası eski sendikal mantığın aksine mücadelesini illa kavga ederek değil, diklenmeden dik duran bir anlayışla yapan özel bir yönetim anlayışına sahiptir. Hak aramanın iyi ilişkilerle de yapılabildiğini en net şekilde gösteren önemli bir sendikamızdır. Geçmişte devlete ders vermeye çalışan, çamı çerçeveyi kırarak hat bildirmeye çalışanların varlığını da görmüş olduğumuzu bilmenizi istiyorum dedi.

Sendikacılığın insani ilişkilerle de hak arayabileceğini gösteren sizlere en kalbi duygularımı iletiyorum diyen Karacabey sizler takdir edilen bir sendika olduğunuzu bilmenizi istiyorum dedi.

Yeşil vatanın kahramanları dediğim sizler, ülkemiz ne zaman size ihtiyaç duyarsa, sadece orman yangınlarında değil, sadece fidan dikerken değil, memleketin ormanına ateş düştüğünde gerektiğinde kendi canından vaz geçen, kendi ocağına ateşin düşmesini göze alan, bu güne kadar 140 arkadaşımızın da bu durumu yaşayarak bize gösteren kardeşlerimizin asla hakkı ödenmez. Sadece ormanlarda değil, depremlerde, sel felaketlerinde en önde olan, kimseden talimat beklemeden oraya koşan insanlar ormanın kahramanlarıdır dedi.

Bugün size dair söylenen kahramanlık ifadesi sadece dile hoş geldiği için değil, bu ifadeyi kalben, ruhen hak ettiğiniz için kullanmanın onurunu gururunu yaşıyorum diyen Karacabey Bu ülkenin şehitlerin kanları ile sulanmış bu toprakları, bu yeşil yorganı tesis edilmesinde korunmasında emek sarf ettiğiniz için ormanın kahramanlarısınız.

Siz aynı araçla gittiğiniz arkadaşlarınızı şehit verip sizin şehidiniz var dönün denildiğinde biz bu yangını söndürmeden buradan ayrılmayız diyen gerçek kahramanlarısınız dedi.

Çok az kişiye Allah’ın nasip ettiği bu görevi sizinle birlikte yaptığım için çok mutlu olduğumu bilmenizi istiyorum diyen Karacabey Şehitlerimiz bu vatan için mücadele verdiler. Geride bıraktıkları emanetler bizim emanetlerimiz. Bu8 konuda gayret ediyoruz ama ola ki bizim göremediğimiz, duyamadığımız bir durum olduğunda mutlaka Genel Başkanımız aracılığı ile amirlerimiz aracılığı ile bize mutlaka ulasın ki bu arkadaşlarımızın emanetleri bu sıkıntıları yaşamasınlar. O arkadaşlarımızın emanetleri olan kişiler sıkıntıda ise biz asla rahatta olamayız. Onları devletimiz olarak sürekli sormaya çalışıyoruz ama ulaşamadıklarımız olursa lütfen onları bize ulaştırın ifadelerini kullandı.

Karacabey, Geçmişi bilen 1996 yılında bu teşkilata giren biri olarak maaşların aylarca ödenmediği, araçlara yakıtların alınamadığı sadece bir ilde bir tane aracın olduğu zamanlar vardı. Örneğin Bilecik’te bir tane arazöz vardı, o arasöz bir yangın çıktığında önce küçük bir araçla kontrol ediliyordu, sonrasında arasöz gönderiliyordu. Bugün orada 27 arasöz, bir helikopter ve yüzlerce aracımız var. Ülke olarak çok ağır imtihanlardan geçtik ama bugün itibariyle örnek gösterilen bir devlet olduğumuzu bilmenizi istiyorum.

İspanya’dan gelen bir heyet orman teknolojileri noktasında ileri teknolojiye sahibiz diyerek Genel Müdürlüğümüze gelen İspanya ekibine önce bizim çalışmalarımızı dinleyin, çalışmalarımız sonrasında nerelerde eksiklerimiz varsa onu değerlendirelim dedik. Yangın yönetim merkezimizdeki arkadaşlarımızı dinleyen bu misafirler daha sonumuzun yarısına gelmeden -çok özür diliyoruz sizden bizim size ilave olarak söyleyebileceğimiz bir şey yok. Bundan sonrası için lütfen siz bize katkı sunar mısınız dediler.

FAO ‘nun yapmış olduğu araştırmalar neticesinde Türkiye ağaçlandırmada Dünya 4.sü, Avrupa’da ise Türkiye Dünya birincisi. Dünyanın birçok ülkesi bizden danışmanlık istemektedir. Bütün bu başarılar tek başına olan başarılar değil, bu başarıları gönülden sahiplendiğiniz için bu durumdayız. Devlet olarak her zaman en iyisini hedeflemek zorundayız dedi.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Kadir Çokçetin ise yaptığı konuşmada Genel müdürlüğümüz ülkemizin korunan aran potansiyelini içinde barındırdığı zenginlikleri ve tarihi bünyesinde barındırması ile çok büyük bir önem arz etmektedir.

 Genel Müdürlük olarak amaçlarının tabiatı korumak ve gelecek nesillere aktarmak olduğunu söyleyen Çokçetin, Milli parklar, tabiat parkları, yaban hayatı geliştirme sahası ve sulak hayatı koruma altına alıyoruz. Koruma hayatı noktasında mücadele verirken avcılık, sokak hayvanları, bio çeşitliliğin korunması faaliyetlerini de birlikte yürütüyoruz. Yaklaşık üç buçuk milyon hektar alanın yönetiminden sorumlu olduklarını dile getiren Çokçetin, alan koruma görevini 4200 personelle yürütüyoruz. 4200 personelimizin yaklaşık 1200 tanesi işçi arkadaşlarımızdır. Görev alanı ve koşulları noktasında mesai mefhumu taşımadığımızı da hatırlatmak istiyorum. Personellerimizin refahını korumak bu anlamda bizim için önem arz etmektedir. Bu çalışmalarımızı yaparken de sendikalarımızda sürekli görüşen, birlikte hareket ederek gerekli hassasiyeti göstermeye çalışıyoruz. Ortak gayemiz hem başarı hem de çalışanlarımızın mutlu olmasını sağlamaya çalışıyoruz ifadelerini kullandı.

Orman Genel Müdür Yardımcısı İsmail Yüzer yaptığı selamlama konuşmasında sendikaların geldiği noktayı, orman çalışanların tarihsel durumunu Öz Orman İş Genel Başkanımızdan dinlemek bize mutluluk verdi. 1989 yılında işçi olarak OGM camiasına girmiş olduğunu hatırlatan Yüzer 386 gün sendika üyesi olarak çalıştım. O yıllarda yaşadığımız çalışma koşulları gözümün önüne geldi, bu günlerle kıyaslanamayacak düzeyde olduğunu hepiniz tahmin edersiniz dedi.

Yüzer, İskenderun Orman İşletme Müdürlüğünde 45 gün çalışıp adamay kâbusu ile işten çıkarılan biriyim. Bugün adamaydan söz edilmiyor. Adamayın sözlü ve yazılı metinlerde bile dile getirilmediği günleri yaşıyoruz hamdolsun.

Orman Genel Müdürlüğü olarak 21575 işçiye sahip olduklarını dile getiren Yüzer, İşçilerimizin yüzde 82’si kadrolu. Dört ayı dolduran işçilerin kendisini çok mutlu hissettiği yıllardan bugün sadece yaklaşık dört bin işçinin 12 aydan bir gün eksik çalıştığını gururla söylemek istiyorum. Bu durumun oluşmasını sağlayan başta devlet büyüklerimize, sendikamıza, kurum ve kuruluşlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Kalan işçilerimizin de en kısa sürede peyderpey kadroya geçeceklerini, Genel Başkan Settar Aslan’ın söylediği gibi Orman Genel Müdürlüğünde kadro sorununun kalmadığını rahatlıkla söyleye biliriz dedi.

Yüzer, Orman teşkilatının fedakar ve cefakar işçileri olarak sizler bizim iş ortağımızsınız. Teşkilatımızın yarıya yakınını sizler oluşturuyorsunuz. Ormanların geliştirilmesi, genişletilmesi, orman yangınlarında mücadelede hep birlikte beraber çalışıyoruz. Yazın köz üzerinde, kışın buz üzerinde mesai harcıyoruz. Verdiğiniz emeklerin farkındayız. Ve sizin yaşam şartlarını, kaldığınız mekanların konfor ortamını artırmak için de yoğun gayret içindeyiz.  Sendika üyesi olarak gelinen noktaların da ciddi başarıları beraberinde getirdiğini, örgütlü olmanın önemli olduğunu her zaman vurgulamak isterim. 21575 işçi ile çalışıyoruz. Bu işçilerin sayısını arttırmak bizim için önemli. Son 4 yılda yaklaşık on bine yakın işçimizi teşkilatımıza kazandırdık. Belli kaynaklar nispetinde önümüzdeki yıllarda da bu rakamın yükselmesi için gerekli gayretin içerisinde olacağımızı bilmenizi isteriz ifadelerini kullandı.