Çaykur'da 11 bin geçici işçi kadro beklerken mevsimlik işçi oldu! Çaykur'da 11 bin geçici işçi kadro beklerken mevsimlik işçi oldu!

Aldıkları maaş karşısında geçinmekte zorlanan çalışanlar, mesailere kalıyor ya da ek iş yapıyor... Evrensel Gazetesi'ne konuşan işçiler, aldıkları ücret karşısında geçinemedikleri için bazen mesailere kaldıklarını bazen ise ek işe çıktıklarını anlatıyor. 

HAK ETTİĞİMİZ ÜCRET BU DEĞİL

İstanbul’da çalışan bir savunma işçisi gazeteye yaptığı açıklamada, son ücretin 29 bin lira olduğunu belirterek, hafta sonlarını da çalışarak geçirdiğini söylüyor. İşçi, "Ben kamudan önce özelde çalışıyordum. Kamuya geçmemin bir anlamı vardı, ücreti çok daha iyiydi. O zaman kiram aldığımın beşte biriydi. Şimdi kiram aldığım ücretin yarısı. 3 çocuğum var. 3’ü de okula gidiyor. Servis çok pahalı, veremedik. Hanımla çocuklar günde iki kilometre yokuş çıkıp iniyor. Ek işe hafta sonları gidiyorum, hafta sonu 8-6 arası çalışıyorum, akşam 9-10 gibi evde oluyorum. 2 bin lira yevmiye alıyorum, yolu da ben veriyorum. Kirayı bile çıkaramıyorum aslında. Çok yorgun düşüyorum. Çocuklara vakit ayıramıyorum. Çocuklara hep mahcup oluyorum. Benim yakın zamanda sağlık problemim oldu, hastaneye gitmek zorunda kaldım hanımın yüzüğünü bozdurmak zorunda kaldım. İnsanın zoruna gidiyor bu durum. Geçen çamaşır makinem bozuldu, duman çıktı, değişmesi lazım ama para yok. Açtım ben tamir etmeye çalıştım. Şimdilik geçici bir çözüm bulduk ama bakalım nereye kadar götürecek bizi. Bir de vergi kesintisi de oluyor, ek işle onun açığını da kapatmaya çalışıyoruz. Elektrik işi de tehlikeli, yorgun oluyorum, bu ekstra risk demek ama yapacak bir şeyim de yok. Biz vasıflı işçileriz, hak ettiğimiz ücret bu değil. Birçok arkadaşımız işi bırakıp özele geçmeye başlıyor. Kamuda çalışmanın hiçbir kıymeti kalmadı. Sürekli bu ayı nasıl çıkaracağım diye düşünüyorum. Sonra bu düşük maaşlar yetmiyormuş gibi bazen dış görevlere gidiyoruz. Bize verilen otel harcırahı 600 TL civarı. 1000 lira altı otel yok. Otel sahipleri ile yalvar yakar pazarlık yapıyoruz, ne kadar düşürebilirsek. Kışın biraz kolaylık yapıyorlar ama yaz aylarında kesinlikle 1 kuruş düşmüyorlar. Eee ne oluyor? Üstünü biz cebimizden tamamlıyoruz. Zaten yetmiyordu, alın bir delik de buradan açılıyor. Yıllık izne çıkacağım ama izin, tatil falan yapmayacağım. Komple başka yerde çalışacağım. Bu İş Kanunu’na göre yasak ama ne yapalım? Sürekli fedakarlık yapıyoruz ailemizi göremiyoruz.”

SAVUNMA İŞÇİSİ DOLMUŞ ŞOFÖRLÜĞÜ YAPIYOR

Ankara'da yaşayan, kamuda savunma işçisi olarak çalışan Harb-İş Üyesi Kadir,kamudan aldığı 30 bin lira maaşla geçinemeyince, hafta sonları dolmuş şoförlüğü yapıyor. Alığı ücret ile evin geçimini zor sağladığını ifade eden Kadir, hafta sonu hiç izin yapmadan pazartesi yeniden işe başlıyor.

Kadir, “Ben kendi mahallemde dolmuşa çıkıyorum, hafta sonları günde 12 saat. Bizim iş yerinde garsonluk, taksicilik yapan çok arkadaşımız var. Hepimiz geçinebilmek için istirahat saatimizden feda edip çalışıyoruz. Yıllık iznimin de yarısında çalıştım. Bu hafta sonları çalışmamdan da anca elime 8 bin lira geçiyor. Yine de ihtiyaçlara yetişemiyorum. Her şeyden kısmak zorunda kalıyoruz, tatil planı yapamıyoruz. Ek iş yapmamak için en az 50 bin lira ücret almam gerekiyor. Evi kira olan herkes ek iş yapmak zorunda. Diğer türlüsü mümkün değil. Ücretimizin istediğimiz seviyeye gelmemesi bizi ek işe mecbur etti. Yorgunluğu, dinlenmeyi geçtik, çocuklarla vakit geçiremiyoruz, bu da psikolojik olarak bizi yıpratıyor.” dedi.