İşçi sendikaları asgari ücret tespit komisyonundaki adaletsizliğe haklı olarak isyan ediyorlar. İşçi sendikaları kabul etmese de sonuç değişmiyor.
Asgari ücret tespitinde işçi ve işveren taraflarının eşitliği talep ediliyor. Görünüşe göre işçi ve işveren tarafları eşit ancak Devlet tarafının nerede durduğu ise geçen zaman içerisinde belli olmuştur. Daha çok devletin işveren tarafının yanında olduğu anlaşılıyor.
Asgari ücreti düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre;
1- İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.
2- Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
3- Komisyonun toplanma ve çalışma şekli, asgari ücretlerin tespiti sırasında uygulanacak esaslar ile başkan, üye ve raportörlere verilecek huzur hakları Maliye Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının birlikte hazırlayacakları yönetmelikte belirtilir.
4- Asgari Ücret Tespit Komisyonunun sekretarya hizmetleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerine getirilir.
Görüleceği üzere Kanunda komisyonun belirlenmesi yönetmeliğe bırakılmıştır.
Asgari Ücret Yönetmeliği ise adil olmayan bir komisyon belirlemiştir. Yönetmeliğe göre Komisyon; Bakanlığın tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında;
1- Bakanlık Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı,
2- Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı,
3- Devlet İstatistik Enstitüsü Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, (İşgücü, Hizmetler, Fiyat İstatistikleri ve İndeksler Dairesi Başkanlığı)
4- Hazine Müsteşarlığı temsilcisi,
5- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli,
6- Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilci,
7- Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden,
kurulur.
Yönetmeliğe göre komisyon devlet tarafı beş, işçi tarafı beş ve işveren tarafı beş olmak üzere toplam 15 kişiden oluşmaktadır.
Böyle bir komisyondan işçi lehine bir sonuç çıkması mümkün değildir. Bu zamana kadar yaşananlarda bunu göstermiştir. Bakalım işçi sendikaları Kanunun öngörmediği halde komisyonun işçi aleyhine olan yapısını değiştirmeyi becerebilecek mi?
