Yeniçağ Gazetesi Yazarı Arslan Bulut köşe yazısında, özelleştirme adı altında Türkiye’nin madenleri ve elektrik santrallarının satışına devam ediliyor. ifadelerine yer verdi. 

PAHA BİÇİLEMEZ REZERVLER MEVCUT

Arslan Bulut, Çayırhan bölgesinde halen 20 yılda çıkarılabilecek 130 milyon ton linyit rezervi bulunduğunu belirtti. Tonu 4000 liradan hesaplanırsa, sadece rezervin değeri, 520 milyar lira... Taşınmazlara ise paha biçilemediğini kaydetti. 

Santral, 2000 yılında Turgay Ciner’in sahibi olduğu Park Termik şirketine devredilmişti. Santral, 20 yıllık İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi‘nin sona erdiği 30 Haziran 2020’de tekrar devlete iade edildi.

Özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verilen Ankara’nın Nallıhan İlçesi‘ndeki taşınır ve taşınmazlar şöyle:

- EÜAŞ’a ait Çayırhan Termik Santralı’nın kullanımındaki taşınmazlar,

- Çayırhan Linyit İşletmesi’nin kullanımında bulunan taşınır ve taşınmazlar,

- EÜAŞ adına kayıtlı 23405 ve 30963 numaralı ruhsatlar ve bu ruhsatların kapsadığı maden sahaları,

- Uluköy ve Karaköy mahallelerinde bulunan taşınmazlar.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından 20 Eylül 2024 tarihinde yapılan açıklamada, “Soma, Zonguldak, Elbistan ve Tunçbilek gibi büyük havzalarda ruhsatlar parçalanarak firmalara dağıtılmış, yapılan bu özelleştirmeler sonucunda, iş güvenliği ve üretim alanlarında çok büyük sorunlar baş göstermiştir. Soma, Amasra gibi ülke kömür madenciliği açısından önemli havzalarda meydana gelen büyük faciaların ana nedenlerinden biri de; havza madenciliğinin ve kamu işletmeciliğinin terk edilerek yapılan rödövans, ruhsat devri ve özelleştirme uygulamalarıdır.

Çayırhan havzasındaki rezervler 2020 yılında firmanın işletme devri sözleşme süresinin sona ermesiyle birlikte, yüzde 51’i TKİ'ye ait TKİ iştiraki Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilmeye başlanmıştır. Ancak, şimdi yine aynı hatayı tekrarlayan bir özelleştirme süreci ile karşı karşıyayız.

Türkiye’ye S&P’den Not artışı: Ekonomide istikrar sinyali Türkiye’ye S&P’den Not artışı: Ekonomide istikrar sinyali

Ülkenin ve bölgenin ciddi bir enerji krizine girdiği ve enerji hammaddelerinin kontrolünü ele geçirmek için yıllar süren savaşların yaşandığı bir süreçte, 1980’li yılların iflas etmiş neoliberal politikalarını baz alarak yapılacak özelleştirmelerden uzak durulmalıdır. Çayırhan Termik Santrali'ni ve Çayırhan Linyit İşletmeleri’ni kapsayan tüm özelleştirme süreçleri derhal durdurulmalıdır.” ifadeleri kullanıldı.

SENDİKALARDAN ORTAK AÇIKLAMA 

Türkiye Maden İş ve Tes-İş de işçilerle birlikte basın toplantısı düzenledi. Maden-İş Genel Başkanı Nurettin Akçul, “Net olarak ifade etmek istiyorum, bunun adı özelleştirme değil, varlık satışıdır. Ülkemizin geleceğini satmaktır. Emekçilerin ve bu bölgede yaşayan her insanın ekmeğiyle oynamak demektir. Burası Türk madenciliği için örnek teşkil eden bir okuldur. Burada yetişen kalifiye elemanlar, ülkemizin diğer madenlerine transfer edilerek sektördeki işleyişe büyük katkılar sağlamaktadır. Böylesine bir başarı öyküsünün yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz.” şeklinde konuştu. 

Ayrıca Akçul, özel mesajında da “Aldığım bilgilere göre burası birilerine adrese teslim bir ihale şartnamesi ile adeta bedavaya satılmak isteniyor. Gerçek değerinin çok altında bir satış söz konusu... İhale şartnamesinde işçiler yok sayılmış, kazanılmış haklar yok sayılmış ve kamu yararı gözetilmemiş. 800 adet lojman bile promosyon gibi alıcı firmaya ikram edilecek.” dedi.

TES-İŞ Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu da maden işletmesi ve termik santral işçileriyle birlikte Nallıhan, Çayırhan ve Beypazarı halkının da bu eyleme destek vermesi gerektiğini dile getirdi. Gelişmiş ülkelerin birçok sektörü devletleştirmeye çalıştığını aktaran Kabaoğlu, Türkiye'de de enerji ve maden işletmelerinin özelleştirilmemesi gerektiğini belirtti.