İşçi temsilcileri ile kamu işvereni arasında devam eden toplu sözleşme görüşmeleri çıkmaza girdi.
Daha önce 600 bin kamu işçisinin devam eden toplu sözleşme görüşmelerinde işveren kesiminden hiçbir teklif gelmediğini ve işveren tarafının sürekli olarak çalışma yapıldığı yönünde beyanda bulundukları açıklamıştık.
Ne hikmetse yapılan çalışmalar bir türlü bitmiyor. Bize gelen kulis bilgilerine göre işveren tarafından gelecek teklifin işçi kesimini çok da tatmin etmeyeceği yönündedir.
İşçi kesimi, günlük en düşük brüt ücretin 1800 liraya çıkarılmasını, 2025'in ilk 6 ayı için yüzde 50, ikinci 6 ayı için yüzde 25 zam yapılmasını ve bu artışlara ek olarak yüzde 10 refah payı verilmesini talep etmişti.
TÜHİS’in sunacağı teklifin işçi tarafının teklifinin çok uzağında olduğu yönündedir. Sürecin bu şekilde gelişmesinde ekonominin içinde bulunduğu durum ve enflasyonla mücadelede alınan tedbirler etkili oluyor. Böyle olunca da işçiler dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebatiyi mumla arıyor.
Şuana kadar gelen sinyaller de toplu sözleşmede uzlaşmanın çok uzağında olunduğu yönündedir. Bu nedenle de işçi kesiminin tedirgin bir bekleyiş içerisine girdiği ifade ediliyor.
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay bu durumu tahmin ettiği için daha önce grev yapılabileceği sinyalini vermişti. Grev kararı işçilerin yapacağı oylama ile belirlendiği için oldukça zor görünüyor. Anlayacağınız ufukta Yüksek Hakem görünüyor ve işçiler buranın vereceği karara rıza gösterecek gibi görünüyor. Buradan çıkacak karar toplu sözleşme yerine geçiyor ve verilen kararlar da tatmin edici olmuyor.
Sonuç olarak yakın gelecekte işçi kesimi grev için süreci başlatacağa benziyor. Bunun için de öncelikle işçilerin grev için oyuna başvurulacak ve sonucuna göre de grev yapılıp yapılmayacağına karar verilecektir. Kulislere yansıyan bilgilere göre işçilerin greve genel olarak sıcak bakmadığı yönündedir. Böyle olunca da işçilerin alacağı zammı Yüksek Hakem Kurulu belirleyecektir.
Aynı durum kamu görevlilerinin toplu sözleşme görüşmelerinde de yaşanmıştı. Toplu sözleşmeden uzlaşma çıkmadığı için kamu görevlileri Hakem Kurulunun verdiği zam oranına razı olmak zorunda kalmıştı. Anlaşılan işçiler de aynı akibete doğru ilerliyor. Aralarındaki tek fark ise birinin zam kararını Yüksek Hakem Kurulu belirliyor diğerininkini ise Kamu Görevlileri Hakem Kurulu belirliyor. Sonuç ise aşağı yukarı aynı.