İş hayatının temelini hizmet ve ücret dengesi oluşturur. İşveren kar elde etmek için hizmet satın alır, bunun karşılığında ise ücret öder. İşverenin beklentisi hizmet, işçinin beklentisi ise ücrettir. İşveren için işin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesi ne kadar önemliyse, işçi için de ücretinin zamanında ve tam olarak ödenmesi esastır.
Bu nedenle, iş mevzuatında ücretin ödenmesi önemli bir yer tutar. Ücretin ne zaman ve nasıl ödeneceği İş kanunu ve Borçlar Kanunu'nun ilgili hükümlerinde düzenlenmiştir. Örneğin İş Kanunu'nun 32. Maddesi'nde ücret ile ilgili olarak, 'Bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır' tanımlaması yapılmıştır.
Peki ücret ne zaman ödenir?
Borçlar Kanunu'nda da ücretin ne zaman ödeneceği konusunda net bir ifade yok. Borçlar Kanunu'nun 406. Maddesinde ücret için, 'Aksine adet olmadıkça işçiye ücreti her ayın sonunda ödenir. Ancak hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile daha kısa ödeme süreleri de belirlenir' hükmü yer almıştır.
İş Kanunu ve Borçlar Kanunu'nda, ücretin hangi gün ödeneceği net bir şekilde yer almamıştır. Ancak, her iki kanunda da ücret ödeme süresinin 30 günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre ücretin, sözleşmelerde ücret ödeme zamanının belirtilmediği veya düzenlenen bir iş sözleşmesi bulunmadığı durumda, ücret çalışılan ayın son günü ya da en geç takip eden ayın ilk iş günü ödenmelidir. Her iki kanuna göre aksi bir hüküm bulunmadığı sürece, işçi ücretleri çalışılan ayın son günü ya da en geç takip eden ayın ilk günü ödenmesi gerekir.