Gıda, Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in zamanında ekilerek yeşertilip dal kol oluşturan eski Müsteşar Yardımcısı Erdal Celal Aksoy’un (Sumaytaoğlu) meyvesi İmamoğlu'na da nasip oldu. Ancak son operasyonla Aksoy da gözaltına alınanlar arasında yer alıyor.

Ak Parti döneminde aktif olarak kritik görevlerde bulunan bürokratların Ekrem İmamoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde de hizalanmaları kimseye şaşırtıcı gelmemelidir. Ancak bazı isimler vardır ki, sadece bir dönem değil, uzun yıllar boyunca bu şaibelerin odağında yer alır. Eski Tarım Bakanı Mehdi Eker’in 'kara kutusu' olarak bilinen Erdal Celal Aksoy (Sumaytaoğlu) da böyle bir isim.

Bir dönem Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Yardımcılığı yapan Murat yazıcı da kritik isimlerden birisidir. O da İmamoğlu döneminde Genel Sekreter Yardımcısı olarak göreve başlamıştı. Henüz hakkında işlem yapılmadı. Ümit ederiz ki yapılmaz. Ancak bu kişi de Ak Parti döneminde çok hızlı bir şekilde basamakları tırmanmıştı. Aksoy’un aksine Yazıcı Trabzonlu.

Yazıcı şube müdür vekilliğinden bir anda SGK Destek Daire Başkanlığına ve oradan da Başkan Yardımcılığına çok çabuk yükselmişti. Bu kişiyi de eski bakanlardan Faruk Çelik keşfetmişti.

Her neyse bu kişi de İmamoğlu’nun etrafında biranda hizalanmıştı.

Gelelim gözaltına alınan Aksoy’a (Sumaytaoğlu) son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi operasyonunda gözaltına alınmasıyla yeniden tartışmaların odağına oturdu.

Erdal Celal Aksoy, Tarım Bakanlığı’nda sadece bürokrat değil, bir anlamda 'gizli güç' konumundaydı. Uhdesinde birden fazla görev olmasıyla ve Bakan Eker’in tabir caizse ağzının içine bakmasıyla ünlenmişti. Adeta İngiliz anahtarı gibi her sorunu pratik olarak çözüyordu.

Teknik bir Bakanlıkta Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı görevini de yürütecek kadar beceri sahibiydi. Belki de Bakanlık tarihinde denetim kökenli olmayan tek Başkandı. Bu göreve Bakan Eker getirmişti. Bunun döneminde, şeffaflıktan uzak uygulamalar, ihalelerdeki usulsüzlükler ve kamu zararlarına ilişkin iddialar havada uçuşur hale geldi.

Örneğin Ürün Doğrulama Takip Sistemi (ÜDTS) ihalesinin 60 milyon liralık zararla sonuçlanması ve bu skandalın üstünün kapatılması, kamu vicdanında büyük yara açmıştı. İlginçtir ki, bu ihaleyle ilgili hiçbir kararın altında ne Eker’in ne de Aksoy’un imzası bulunmuyordu ama sorumluluk tam anlamıyla onlara aitti.

Bakanlık bürokratlarının at ve at yarışı sevdası Eker dönemine uzanıyor

Şuanda birçok bürokrat Yüksek Komiserler Kurulunda üye. Ancak isimlerini internet sitesinden kaldırdıkları için göremiyoruz. Daha önce çok sayıda haber yapıldığı için çareyi isimleri gizlemekte buldular. Varsın gizli kalsın, bilen zaten biliyor. Anlayacağınız bakan yardımcılarının çoğu burada üye ve huzur hakkı alıyorlar.

Bakan Mehmet Mehdi Eker’in veteriner hekim olmasından kaynaklı yada rahmetli Necip Fazıla olan hayranlığı nedeniyle atlara olan ilgisi herkes tarafından biliniyor.

Ama bakanlık bünyesinde yaşananlar işin biraz suyunu çıkaran cinstendi. Adeta at sevgisi Bakan Eker’in iliklerine işlemişti. Öyle ki Bakanlık bir yarış pistine dönmüştü. Zaman zaman itibarlı kişilerin de at binmek için Bakanlığa geldiği dedikoduları almış yürümüştü. Şimdi isim verip te başımıza iş çıkarmayalım. Zaten lafın çoğunun kime söyleneceğini biliyorsunuz.

Eker, Bakanlığın arkasındaki Botanik Bahçede, kamu kaynaklarıyla kendisi için özel olarak yaptırılan çiftlikte atlara binerken, kara kutusu Aksoy ise kayınvalidesinin üzerine kayıtlı yarış atları ile 2011-2013 yıllarında pistlerde yarıştığını belgeleriyle ortaya çıkarılmıştı.

At meselesi, Tarım Bakanlığındaki yozlaşmanın somut örnekleriydi.

Ama ne acıdır, o dönem belgeleriyle ortaya çıkardığımız bu rezaletin hiç bir şekilde hesabı sorulmamıştı!

Tam aksine yaptığımız haberlerden dolayı suç duyuruları ve 2 ayrı tazminat davası açılmıştı.

Tarım Bakanlığı 2014 yılında 20 bin liralık tazminat davası açarken, Aksoy 50 bin liralık tazminat davası açmıştı!

Aksoy’un kayınvalidesi de at sevdalısı çıkmıştı

Eker, kamu kaynakları ile yaptırılan özel çiftlikte kendisi için tahsis edilen özel atlara binerken, kara kutusu Aksoy da Yüksek Komiserler Kurulu Başkan Yardımcısı olduğu dönemde kayınvalidesi üzerine kayıtlı 6 atı pistlerde yarıştırıyordu.

Bizde sanki haber yokmuş gibi bunları haber yaptık. Bunları haberleştirdiğimiz için de hakkımızda epey dava açıldı. Neyse sonuç alamadılar.

Mehdi Eker'in Bakanlıktan alınmasının ardından Aksoy hakkında epey bir soruşturma açıldı ve çok sayıda ceza aldı. Ancak mahkemelerden bu cezaları iptal ettirdiği duyduk.

Bir de ne görelim Ak Partinin gözde bürokratı bir anlamda da Bakan Mehdi Eker'in prensi, soluğu CHP'de aldı!

Önce Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’a danışman oldu. Sonra Yavaş Aksoy’la kısa süre sonra yollarını ayırdı. Zaten kısa bir araştırma yapıldığını Aksoy hakkında yazılan çizilenler ortaya çıkıyordu. Bir de baktık ki Yavaş’ın yanından uzaklaştırılan Aksoy Ekrem İmamoğlu’nun Genel Sekreter yardımcısı olmuş.

Girişimcilere 2 milyon TL'ye kadar destek
Girişimcilere 2 milyon TL'ye kadar destek
İçeriği Görüntüle

Eker'in Bakanlığı döneminde CHP'li milletvekillerinin onlarca soru önergesi vererek, sert eleştirilerde bulunduğu Aksoy, CHP'de yer bulabildi ve burada da el üstünde tutulan bir bürokrat haline geldi.

Aksoy’un CHP’de siyasi bir çevre bulmasında Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük payının olduğu konuşuluyor. Aslında Aksoy'un, AK Parti döneminde yükselip CHP’ye geçişi, Türkiye’deki bürokratik yapının partiler üstü çıkar ilişkilerini gözler önüne seriyor.

İşte gözaltına alınan Aksoy’un kısa serüveni. Sonuç olarak Erdal Celal Aksoy gibi isimler sadece bir bürokrat değil, Türkiye’nin bürokrasi ve siyasetteki derin ilişki ağlarının simgesi olarak hafızalarda kalacak.