izmir Büyükşehir Belediyesinde DİSK'e bağlı Genel İş Sendikası tarafından başlatılan grev kararı sonrasında pandoranın kutusu açıldı. Sendikanın Sarı Sendika olduğunu iddia eden Yılmaz Özdil'e mi rastlarsınız yoksa Odatv'nin sendikacının akrabalarını işe aldırdığı haberlerine mi.

Özdil hızını alamayarak adeta Sendikaya savaş aşmış. Diyor ki; "Meselenin emek mücadelesiyle, işçi haklarıyla filan ilgisi yok, sözde “devrimci” sendikacı açıkça söylüyor, ya belediyeyi iflas ettirecek parayı bize verirsiniz, ya da AKP’ye oy veririz diyor, “Cemil Tugay 1 milyon 282 bin oy aldı, iktidarın adayı 922 bin oy aldı, işçilerin aileleriyle birlikte 500 bin oyu var, gerisini siz düşünün” diyor, “iktidara oy toplarım” diyor.

Otoyol ücretleri  otomatik artacak
Otoyol ücretleri otomatik artacak
İçeriği Görüntüle

AKP 23 yıldır İzmir’i kazanamıyor... Sözde sendikacıyı sahaya sürmüşler, “iktidar hiç merak etmesin, bizim sayemizde kazanır” demeye getiriyor."

Bu ifadeler çok doğru ifadeler değildir. Bu adamlar hiçbir şekilde Ak Parti'ye oy vermezler. Özdil bunu bilecek kadar İzmirlidir. Ama kızınca şirazesi kayabiliyormuş.

Anlaşılan daha birçok bilgi ortalığa serilecek.

İzmir'de grev kararı alan sendikacı Ercan Gül'ün eşi dahil olmak üzere belediyenin çeşitli iştiraklerinde çalışan 58 akrabasının olduğu haberi yapılmıştı. Bu haber sayesinde sendikacıların Belediyeye eleman alma yetkisinin de olduğunu öğrenmiş olduk.

Şayet bir haber yapılacaksa sendikacının 58 akrabasını işe alan belediye başkanlarının da yazılması gerekirdi. Çünkü işe alımları belediye başkanları yapmaktadır. Hem de sınavsız olarak. Ortada bir usulsüzlük varsa usulsüzlüğü yapanların tamamının haberleştirilmemesi çok büyük bir ayıp değil midir? Birini yazıp diğerini yazmamak ahlaki değildir.

Dahası da varmış. Ercan Gül'ün Eşi D.Gül'ün büro personeli olduğu, diğer akrabalarının ise ilkokul ve açık öğretim lise mezunu olduğu keşfedilmiş.

Bir de sınavsız olarak işe alınan Ercan Gül'ün 58 akrabasının da greve katılanlar arasında olduğunu öğreniyoruz. Sendika grev kararı almışsa işçiler de herhalde greve katılacaklardır.

Anlayacağınız işin iyice suyu çıkarıldı.

Şuana kadar tek haberleştirilmeyen ise önceki Başkan Tunç Soyer'in görevden ayrılmadan önceki yaptığı toplu sözleşmede verdiği yüksek ücretler.

Sendika ısrarla bu grev, eşitliğin, adaletin ve işçilerin onurunun grevi olup, bu grev, “aynı işi yapanlar aynı ücreti almalıdır” diyen binlerce işçinin kararlılığı olduğunu belirtiyor.

Sendika ısrarla İzmir Büyükşehir Belediyesinde aynı işi yapan işçiler arasında, ücret farkları yaratıldığını, Genel-İş üyesi işçilere, diğer şirketlerdeki işçilerden daha düşük teklifler sunulduğunu belirtiyor. Şuana kadar hiçkimse bu konuyu gündeme getirmiyor.