Arslan, “Yangınla mücadelede işçi sayısının artırılması, büyük bir özveri ile çalışan orman çalışanlarının çalışma sürelerinin işyerlerinde geçirilen tüm süreler esas alınarak mevzuata ve fiili duruma uygun şekilde kayda alınması ve zamlı ücretlerinin fiili çalışmalarına uygun şekilde hesaplanarak ödenmesi” konusundaki taleplerini iletti.

Arslan, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya yazdığı mektupta şu görüşlere yer verdi:

“Küresel ısınmayla birlikte, yaz aylarında artan hava sıcaklıkları, kuraklık ve rüzgârın da etkisiyle ülkemizin değişik yerlerinde yaşanan orman yangınlarının üzüntüsünü yaşıyoruz. Öncelikle ülkemize ve yangından etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi, zat-ı alinizin liderliğinde yangınların söndürülmesi için mücadele eden Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatımıza ve fedakâr üyelerimize teşekkürlerimizi iletiyoruz.

İSİG: 11 yılda en az 695 çocuk öldü. En fazla ölüm yüzde 55 ile tarım sektöründe İSİG: 11 yılda en az 695 çocuk öldü. En fazla ölüm yüzde 55 ile tarım sektöründe

4 GÜNDE 439 YANGINA MÜDAHALE EDİLDİ

Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma, iklim krizi ve çevresel etkenler sebebiyle her yıl orman yangınları sayısında artış yaşıyoruz. Orman Genel Müdürlüğü’nün son açıkladığı verilere göre, Türkiye’de geçen yıl 1 Ocak-19 Ağustos döneminde bin 419 orman yangını çıkarken, bu yılın aynı döneminde 2 bin 529 yangın çıktığı tespit edildi. Bu sene ağustos ayında son verilere göre 439 orman yangını çıkarken, yangın ekipleri, 4 günde (15-18 Ağustos arası) 109’u orman yangını olmak üzere 247 yangına müdahale etti.

Zat-ı alinizin koordinasyonunda orman yangınlarına müdahale ve yangınların önlenmesi konusunda Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatımızın büyük bir özveriyle çalıştığına şahidiz. Yangınlarla mücadelede geliştirilen yeni yöntemler ve başarıları büyük bir gururla takip ediyoruz.

Tarım ve Orman Bakanlığımız ve bağlı işyerlerinde sürekli işçi kadrosunda çalışan üyelerimiz, yangın öncesinde önleyici tedbirleri alırken, yangın anında söndürme, yangından sonra da soğutma çalışmaları yaparak, yangının yeniden alevlenmemesi için yoğun bir çaba göstermektedir. Onlar, “Yeşil Vatan” uğruna, yanan bir fidanı söndürmek için gözünü bile kırpmadan yangına müdahale eden, canı pahasına yangını söndürmeye çalışan, yangından kurtardıkları bir ağacın meyvesiyle çocuklar gibi mutlu olan “Ateş Savaşçıları” olarak anılan HAK-İŞ Konfederasyonumuza bağlı Öz Orman-İş Sendikamızın üyesi emekçi kardeşlerimizdir. “Yeşil Vatanı” korumak uğruna yangınla mücadelede çalışan emekçi kardeşlerimiz, yangın riskinin fazla olduğu Mayıs ve Kasım ayları arasında geçen 6 aylık dönemde 24 saat esasına göre yangın bölgelerinde gece gündüz demeden, aralıksız çalışmaktadırlar. Emekçi kardeşlerimizin nöbet bölgelerinde fiilen 24 saat esasıyla çalışmalarının bir sebebi yangına müdahale edecek işçi sayımızın maalesef yetersiz olmasıdır. Yangınla mücadelede görevli emekçi kardeşlerimizin sayısının gereken seviyede olması sadece yangınların söndürülmesi için değil en önemlisi yangınların önlenmesi için gereklidir.

ORMAN ÇALIŞANLARININ SAYISI ARTIRILMALI

Kamuda Tasarruf Paketi ile yeni personel alımının durdurulduğu, Maliye Bakanlığı’nın sürekli işçi alımına ek bütçe ayırmadığı malumlarınızdır. Son günlerde yaşadığımız yangınlar Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü bünyesinde “Yeşil Vatan” savunmasında görev alacak işçi sayısının yetersizliğinin ve yeni işçi alımının ne kadar acil olduğunu bizlere göstermektedir. İşçi sayısında yapılacak artış; yangınla mücadele çalışmalarına sağlayacağı katkının yanında mevcut çalışan üyelerimizin çalışma koşullarını, nöbet ve vardiya sürelerini de pozitif yönde etkileyecek öneme sahiptir.

‘YEŞİL VATAN İÇİN TASARRUF KAPSAMI ESNETİLMEMELİ’

Bu nedenle “Yeşil Vatan” için “tasarruf” kapsamının esnetilmesi ve vatan savunmasına yeni neferlerin dahil edilmesi hususunda zat-ı alinizin kıymetli desteğini arz ve talep ederim. Emekçi kardeşlerimizin bu yoğun ve özverili çalışmalarına karşın maalesef bir de maddi sorunlarla karşı karşıya kaldığını üzülerek görüyoruz. Üyelerimiz, nöbet bölgelerinde 24 saat esasıyla verilecek talimatları yerine getirmek için hazır beklemelerine karşın, tutulan puantaj ve nöbet çizelgelerinde fiili çalışmaları 12 saat gösterilmektedir. Aylık düzenlenen ücret bordrolarında, özellikle fiili çalışmadan kaynaklanan alacakların hesaplanmasında, yazılı nöbet çizelgeleri ve puantaj kayıtlarındaki çalışma süreleri esas alınarak üyelerimizin zamlı ücreti belirlendiği için, eksik gösterilen çalışmalardan dolayı üyelerimizin ileride telafisi imkânsız mali kayıpları meydana gelmektedir.

‘ÇALIŞMA SÜRELERİNİN FİİLİ DURUMA UYGUN ŞEKİLDE KAYDA ALINMALI’

Bu nedenle “Yeşil Vatanın” savunmasında bizzat ön saflarda gece gündüz demeden çalışan, gözünü bile kırpmadan yangına müdahale eden, ailesinden günlerce uzakta kalan emekçi kardeşlerimizin çalışma sürelerinin fiili duruma uygun şekilde kayda alınmasını, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece vardiyası ücretlerinin işyerinde geçirdikleri tüm süre esas alınarak hesaplanmasını ve ödenmesini talep ediyoruz.

‘GELECEĞİMİZE YATIRIM YAPMA ZAMANI’

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak ormanlarımızı korumanın yeşertmekten daha kolay olduğunu, yok olan ormanlarımızın yeniden canlanabilmesi için en az 50 yıllık bir zaman geçmesi gerektiğinin farkındayız. Bu nedenle, bugün geleceğimizden tasarruf yapma değil, geleceğimize yatırım yapma zamanı olduğuna inanıyoruz. “Yeşil Vatan” savunmasında ön cephede yer alan emekçilerin çabasına bizzat şahit olan zat-ı alinizin, yangınla mücadelede işçi sayısının artırılması, hali hazırda büyük bir özveri ile çalışan emekçi kardeşlerimizin çalışma sürelerinin işyerlerinde geçirilen tüm süreler esas alınarak mevzuata ve fiili duruma uygun şekilde kayda alınması, zamlı ücretlerinin fiili çalışmalarına uygun şekilde hesaplanarak ödenmesi hususlarında kıymetli desteklerinizi arz ve talep ederim.”