TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) gibi devletin en kritik gizli projelerinin yürütüldüğü kurumun uzun yıllar başkanlığını yapan Gürcan Okumuş’un özel sektöre geçiş süreci tartışmaları beraberinde getirdi.
Görevden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Assan Group’ta genel müdürlük görevine başlayan Okumuş, kimsenin dikkatini çekmeden bu pozisyona geçti. Ancak bugün gelinen noktada, Okumuş’un “devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma ve çalma” suçlamalarıyla tutuklanması devletteki güvenlik açıklarını gündeme taşıdı.
Henüz yargı süreci tamamlanmadan kesin hüküm vermek mümkün olmasa da, tartışılması gereken önemli sorular var:
-
Bu kadar kritik projelerin başında bulunan bir isim, nasıl elini kolunu sallayarak benzer alanda faaliyet gösteren özel bir şirkete geçebiliyor?
-
Devlet, böyle bir durumda “gizli projelerde çalıştın, bu bilgileri ticari alanda kullanmayacağını nereden bileceğiz?” diye sorgulama yapıyor mu?
-
Bu konuda yasal bir düzenleme mevcut mu?
-
Okumuş örneği tek mi? Daha önce gizli projelerde çalışanların özel sektöre ya da yurtdışına geçişi oldu mu?
-
Devlet bu risklere karşı hangi tedbirleri alıyor?
Tüm bu soruların yanıtı, mevzuatta ciddi bir boşluk olduğunu gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı’nın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na talimat vererek, eğer gerçekten bir yasal boşluk varsa acilen önlem alınmasını sağlaması gerektiği ifade ediliyor.
Ne yazık ki Türkiye’de genellikle olayların sonuçlarıyla ilgileniliyor; sebepler ise çoğu zaman gözden kaçırılıyor.