Erşahin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Bir kadın var. Adrese teslim. “……….’ı alacağız,” denilerek kendisine adrese teslim açılan kadro için kriter belirleme toplantısında benim, bizatihi kanlı canlı benim bulunduğumu unutmuş ya da hocası olacak yalan dolanın sistemine müthiş uyum sağlamış olacak ki, iftira atıyorlar diyerek iftira atıyor. Bu yüzden birkaç şeyi anlatmakta fayda var. Kriter belirleme toplantısında anabilim dalı başkanı da husumet duydukları hoca da yoktu. Kendisi dışında, bölüm kadrosunda olan hocalardan yalnızca ben ve bir de kendisini bölüme alan öğretim üyesi vardık. Bu öğretim şeysi, işte bu araştırma görevlisini anabilim dalı başkanının vekâleti de kendinde iken iki imzayla kadro açarak aldı.”
YÖK’ün bu paylaşımdan haberinin olup olmadığını bilemiyoruz. Haberi olsa da çok fazla şeyin değişeceğini düşünemiyoruz. Çünkü YÖK YOK'muş gibi davranıyor. Hiçbir şeyi görmüyor, duymuyor veya görmezden ve duymazdan geliyor. Aksi halde üniversitelerde bunca yapılanlar karşısında sesliğini sürdürmezdi.
Erşahin başka bir paylaşımında ise şu ifadelerini kullanmış:
“Ankara Üniversitesi DTCF Sinoloji’de polis memuru olarak çalışırken Sinoloji diploması alan, eş durumundan öğretim görevlisi olan var. Tömer’de ve uzaktan eğitimde ders veriyordu. Eşi #BabişkoAsuman, Asuman’ın babası ise Ergenekon savcısı.”
YÖK şimdi duydu. Bakalım nasıl bir davranış sergileyecek? Bekleyip göreceğiz.
