Bu konuyla ilgili olarak Memur-Sen genel Başkanı Ali Yalçın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu uygulamanın toplu sözleşme kararına rağmen hangi bürokratik aklın ürünü diye sordu.
Sayıştay Başkanlığı enerji hizmet kolunda görev yapan ancak sahada çalışmayan personele koruyucu giyim yardımı verilmesini mevzuata aykırı bularak oluşan kamu zararının yöneticiler dahil tüm sorumlulara faiziyle ödettirilmesine karar vermişti.
Yalçın yaptığı açıklamada; Koruyucu giyim kazanımlarının önce Hazine ve Maliye tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına yazı gönderilerek,
daha sonra Tasarruf Tedbirlerine açıkça konu edilerek, son olarak da Sayıştay tarafından zimmet çıkarılarak işin içinden çıkılamaz hale getirildiğini ifade etti.
Yalçın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"2012 yılından itibaren sorunsuz uygulanan Koruyucu Giyim kazanımımız bilinçli şekilde yıpratılıyor, yüz binlerce kamu görevlisi ve kurum yöneticisi tedirgin ediliyor.
Koruyucu Giyim kazanımımız;
- Önce Hazine ve Maliye tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına yazı gönderilerek,
- Daha sonra Tasarruf Tedbirlerine açıkça konu edilerek,
- Son olarak da Sayıştay tarafından zimmet çıkarılarak işin içinden çıkılamaz hale getirildi.
Tarafların ortak iradesiyle hüküm altına aldığı, Koruyucu Giyim usul ve esaslarının kurum ve yetkili sendikalarla ortak belirlenmesinin açık olduğu madde hükmümüz görmezden geliniyor, 250 bin kamu görevlisi mağdur ediliyor.
Bürokrasi Çözüm Üretir, Toplumsal Maliyet Üretmez !
Şimdi de verilen Koruyucu Giyimler, bir kısım personelden geçmişe dönük faiziyle talep ediliyor, geriye dönük son 5 yılda verilen giyimden gelir vergisi kesilmesi gündeme getiriliyor. Bu süreçte emekli olmuş ya da vefat etmiş kamu görevlileri de sorumlu tutuluyor.
Bürokrasinin birtakım oyunlarıyla, masada vermemek için diretilen sahada da uygulamamak için kırk takla atılan Kazanımlarımız, bürokrasiye kurban ediliyor.
Koruyucu Giyim; mücadelemizin, alın terimizin ve emeğimizin karşılığı, emekçinin hakkıdır.
Acilen yapılan yanlışın görülmesi, masanın itibarının “her iki taraf açısından da” korunması, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan toplu sözleşme hukukuna aykırı işlemlerin iptal edilmesi gerekiyor.
8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri yaklaşıyor. Masanın tansiyonunu yükseltecek, gerginliği artıracak ve süreci tıkayacak sorunlar görülmeli ve şimdiden çözüm üretilmelidir.
Talebimiz açık ve nettir.
Koruyucu Giyim bugüne kadar olduğu gibi uygulanmaya devam edilsin; zimmet, faiz ve vergi yanlışından bir an önce geri dönülsün."
