HABER MERKEZİ / Mülakat sınavları başarı ölçmekten ziyade iltisak tespiti için kullanılmaya başlandı. Bunun en iyi örneğini Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu köşesine taşımış. Geçmişte de mülakat sınavları farklı bir fonksiyon icra etmekteydi. Dönemin Adalet Bakanı Muğultay’ın ifadeleri hala kulaklarımızda çınlamaktadır.

Davacı kısmında Emre Pişiren isminde bir gencin adı yazıyor. Davalı bölümünde ise Adalet Bakanlığı’nın. Bir genç, bakanlığı neden dava etmiş, anlatayım.

Emre Pişiren; Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden 2018 yılında mezun olmuş. 2021 yılında yapılan İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Sınavı’nda Türkiye 8.’si olmuş. Ancak mülakatta elenmiş. Vazgeçmemiş. 2022’de sınava tekrar girmiş. Bu kez Türkiye 1.’si olmuş. Mülakatta yine elenmiş. Yine vazgeçmemiş. 2023’te sınava tekrar girmiş. Bu kez 98.5 puan ile rekor kırarak yine Türkiye 1.’si olmuş. Geçen 29 Haziran’da ilan edilen mülakatta yine elenmiş. “Artık yeter” diyerek hakkını mahkemelerde aramaya karar vermiş.

Pişiren’in avukatı iki dakikalık mülakatta olanları şöyle aktarmış:

"Mülakatta müvekkile, ‘Örümcek ağı teoremi nedir’‘Sanat nedir’, ‘Siyaset ne demektir’ ve ‘Adalet ile eşitlik arasındaki fark nedir’ şeklinde, her biri ayrı ayrı ölçülüp puanlandırılması gereken becerilerle tam olarak ilgisi bulunmayan sorular sorulmuş, hatta mülakat esnasında kuruldan bir üye ‘Ne kadar alakalı sorular soruyoruz’ diyerek, kendine göre espri yapmış ve kurul kendi arasında gülüşmüştür.”

İdari hâkim adayı Pişiren, idare mahkemesinden yürütmenin durdurulmasını istemiş.

Mahkeme, Adalet Bakanlığı’ndan savunma istemiş. Bakanlığın savunmasını da okudum. Mülakatların nasıl yapılacağına dair mevzuatın sıralanmasından başka somut bir yanıt yok.

Sonuç olarak...

Mahkeme oyçokluğu ile davanın reddine karar vermiş. Şerh düşen hâkim ise soruların ve yanıtların kayda geçirilmediği mülakatın keyfiyete açık olduğunu not etmiş.

Başarısızlığın sebebi FETÖ iltisakı

Bu işte bir anormallik var diyerek Adalet Bakanlığı kaynaklarını aradım. “Türkiye rekoru kıran kişi nasıl eleniyor” diye sordum. Herhangi bir yanıt alamadım.

Yönetici ve öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin kararda değişiklik yapıldı Yönetici ve öğretmenlerin ders ve ek ders saatlerine ilişkin kararda değişiklik yapıldı

Sizin aklınıza gelen benim de aklıma geldi. İşin derinine inince daha da ilginç bir hikâyeyle karşılaştım.

Anlattığına göre Emre Pişiren oldukça yoksul bir aileden geliyordu. Şartlar zordu ama dersleri çok iyiydi. Daha ortaokuldayken Fethullahçılar onu keşfetti. Pek çok başarılı yoksul çocuğa yaptıkları gibi “Derslerine ücretsiz yardım etme” vaadiyle evlerine çağırdılar. Düzenli çalıştırdılar da. Gelgelelim, üniversite aşamasına geldiği an bir teklifte bulundular: Seni orduya sokalım! Pişiren, “Evet” dedi. TSK’ye de girdi.

Ancak sınavı geçtikten sonra daha da sıkılaştırdılar. “Ne istersek onu yapacaksın” diyorlardı. İntibak döneminde “Yapamayacağım” dedi. Anlattığına göre intibak kampındakilerin çoğunluğu Fethullahçılar sayesinde orduya girmişti. Komutanlar, FETÖ eliyle girenlere destek olurken FETÖ’ye rağmen girenleri bezdiriyordu. Sonunda Emre Pişiren kamptan kaçarak asker olmaktan kurtuldu.

17-25 Aralık’tan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi örgütü deşifre etmeye çağırıyordu. Henüz 15 Temmuz olmamıştı. 2015 yılının kasım ayında MİT’e e-posta yolladı. 28 Ocak 2016’da yanıt geldi. Ertesi gün, Ankara Tunalı Hilmi’de bir kafede, iki MİT personeli ile görüşerek başından geçenleri anlattı.

Tanıdığı herkesin ismini verdi. Ertesi hafta, tekrar buluştu. Fotoğraftan teşhis yaptı. Fethullahçı maziden kurtulmuş, rahatlamıştı. Bu süreçte üniversite sınavıyla Mülkiye’ye girmiş, 2018’de başarıyla bitirmişti. Geçmiş artık karşısına çıkmaz sanıyordu. Ancak öyle olmadı. Herkesin tahmini, çocuk yaşında Fethullahçıların oltasına takılmasının, peşini bir türlü bırakmadığı yönündeydi. Mülakatta elenmesinin nedeni muhtemelen buydu.

Belli ki mülakat işlerinde ciddi bir sorun görünüyor. Yöntem böyle mi olmalı ya da nasıl bir yöntem izlenmeli ki gariban insanlar sıkıntıya girmesin. FETÖ okullarında öğrenim gören birçok kişi hala kritik görevlerde bulunurken ihtiyatla yaklaşılarak başarılı bir aday sınavdan eleniyor. Elbette FETÖ iltisaklıları kritik görevlere gelemesin ama iltisaklı kabul edilmede kriterin ne olduğunun da belirlenmesi gerekmez mi?