Zaman zaman basın yayın organlarında üst düzey siyasi ve bürokratların birinci dereceden yakınlarının bazı kamu kurumlarından ayrıcalıklara mazhar olduğuna dair haberler okuyoruz. İşin özüne bakılırsa bu tür haberler sıradanlaşmıştır. Muhalefet partileri de benzer uygulamaları belediyelerde yapmaktadır.
Son olarak Hazine Bakan Yardımcısı Osman Çelik’in damadının yönetiminde bulunduğu DOF Robotics’e yalnızca 6 ayda SPK’dan halka arz onayı verildiği soru önergesine konu oldu. Belli ki kurum içerisinden birileri rahatsızlığını tanıdığı kişiler aracılığıyla milletvekiline iletmiş o da soru önergesi vermiştir.
CHP milletvekili Burhanettin Bulut “Yıllardır sırada bekleyen firmalar var, özel imtiyaz mı tanındı” diye sordu.
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Osman Çelik’in damadı İskender Balcı kayınpederi Osman Çelik’in 2016’da Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasından hemen sonra New York Hazine Ataşeliği’ne atanmıştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, konuyu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sordu. Bulut TBMM’ye sunduğu soru önergesinde; başka firmalar halka arz beklerken Balcı’nın yönetim kurulu üyesi olduğu “DOF Robotics” adlı şirketin, başvurmasından yalnızca 6 ay sonra Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) halka arz onayı almasına vurgu yapıldı.
Daha önce de BDDK Başkan Yardımcısının düğün takıları gündeme gelmiş ve sonuçta da evli evine köylü de köyüne denilerek herkes muradına ermişti. Ne yani adam düğün yapmış ve tanıdıklarına düğün davetiyesi göndermişti. Bu nedenle sistemin SOS verdiği konularda mevzuat düzenlemesi yapılması gerekiyor.
Sonuç olarak Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısının damadının yaptığı işle ilgili gelecek cevabı kestirmek zor değildir. Bütün süreçler mevzuat çerçevesinde yürütülmüştür denilecektir. Bu cevap karşısında da yapılacak fazlaca bir şey yoktur.
Eğer üst düzey bürokratsanız veya siyasi göreviniz varsa yakınlarınızın işlerinde bazen siz istemeseniz dahi sizin yakınlarınıza öncelik tanınacağını bilmeniz gerekiyor. İşte bu tür dedikoduların önünü almak için dikkatli olmanız gerekmektedir. Ben ne yapabilirim diye vurdum duymazlık yapamazsınız.
Sonuç olarak konu gelip siyasi ve bürokratik etiğe dayanıyor. Bir de yapılan işte mevzuat dışı bir uygulama yoksa işte o zaman kimsenin elinden bir şey gelmez ve sadece koro halinde yapılan etik dışı davranış izlenir. Yapanların da utanma duygusu yoksa amannn der geçilir.