TÜRK-İŞ Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu, kamu işçilerini ilgilendiren Toplu İş Sözleşmeleri Kamu Çerçeve Anlaşma Protokolü teklifini 27 Şubat 2025 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunmuştu. Ancak aradan geçen üç aya rağmen hükümet cephesinden herhangi bir yanıt gelmemesi sendikalarda ciddi rahatsızlığa neden olmaya başladı.
Bugün TÜRK-İŞ Genel Merkezi’nde toplanan Kamu Koordinasyon Kurulu, ardından saat 11.30’da bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Ramazan Ağar ve Eyüp Alemdar, HAK-İŞ yöneticileri, bağlı sendikaların genel başkanları ve yöneticileri ile çok sayıda işçi katıldı.
Masada boş bir sayfa duruyor
Basın açıklamasını yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, süreci “belirsizlikle dolu” olarak tanımladı. Ağar, “Şubat ayında ilettiğimiz teklifimizde enflasyon karşısında ezilen ücretlerin insanca yaşam seviyesine çekilmesini, sosyal hakların güncellenmesini talep ettik. Ancak hala somut bir ücret teklifi masaya konmuş değil” dedi.
Bu sessizlik soframızdan eksilen lokmadır
Kamu işçisinin mutfağındaki yangının büyüdüğünü ifade eden Ağar, “Markette, pazarda etiketler değişiyor, alım gücü düşüyor. Her geçen gün işçi için kayıptır. Masaya konmayan her teklif, soframızdan eksilen bir lokmadır” diye konuştu.
Kötü günler geride kaldıysa, iyi günler nerede?
Konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı’nın “Kötü günler geride kaldı” sözlerine de gönderme yapan Ağar, “Eğer kötü günler geride kaldıysa, biz neden hala geçinemiyoruz? İyi günler geldiyse neden işçiye yansımıyor?” sorularını yöneltti.
Üç ay önceki teklifimiz bile eridi
Ağar, geçen süre zarfında yalnızca takvimin değil, fiyatların da değiştiğine dikkat çekti: “Üç ay önce sunduğumuz teklif bile bugün alım gücü açısından eridi. İşçi bekledikçe kaybediyor.”
Eylem planları hazır, üretimden gelen gücümüzü kullanacağız
Basın açıklamasında hükümete açık çağrı yapan Ağar, “Bu sessizlik artık kabul edilemez. Eğer müzakere edilebilir bir teklif sunulmazsa, yasal çerçevede üretimden gelen gücümüzü kullanacağız. 81 ilde eylem planlarımızı hayata geçireceğiz” dedi.
Bu mesele sadece işçinin değil, ülkenin meselesi
TÜRK-İŞ, kamu işçileriyle sınırlı kalmayan bu taleplerin, dar gelirli tüm kesimlerin ortak sorunu olduğunu belirterek, “Bu mesele yalnızca işçinin değil, ülkenin meselesidir. Kamu hizmetleri bu insanların emeğiyle sürüyor. Emeğin karşılığını istiyoruz. Hakkımızı alıncaya kadar susmayacağız” mesajını verdi.