Basına yansıdığı kadarıyla İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinin mezuniyet törenlerinde öğrenciler rektörleri konuşturmadı ve yuhaladılar.
İTÜ Rektörü Hasan Mandal uzun yıllar TÜBİTAK Başkanlığı yapmış son derece sempatik ve öğrenci dostu bir karaktere sahip olmasına rağmen öğrenciler tarafından adeta yuhalama yağmuruna tutuldu.
ODTÜ Rektörü de öğrencilerden benzer tepki aldı ve konuşturulmadı.
Tepkilerin ortak noktası ise kayyum rektör istemiyorlarmış. Rektörler seçimle gelmeliymiş.
Yıllar önce uygulanan atama yöntemi değiştirilerek seçim yöntemi getirilmişti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in bir oy alan adayı rektör yaptığı günleri hatırlayanlar vardır. Seçim sürecinde yaşanan vahşi rekabet ve sonrasında oluşan hiziplerin karşılıklı cenkleri ve karpuz gibi ortadan ikiye ayrılmış üniversite. Öğrencilerin o günleri hatırlamaları zor.
Şimdiki sistem çok mu iyi derseniz elbette hayır ve kalite yerlerde sürünüyor. Ancak çözüm rektörün seçimle gelmesinde değil. Ancak mevcut rektör atama yönteminin de elle tutulur bir tarafı yok.
Öğrencilerin yaptıkları ise İmamoğlu pankartları ile klasik solun üniversite versiyonu. ODTÜ'de öğrenci olan birisinin İmamoğlu'nun diplomasını savunması ise adeta kendisini inkardır. Türkiye'de sınav kazanamayan birisinin Ülkenin en gözde Üniversitesine yatay geçişini ODTÜ mezunu bir öğrencinin savunması ise muhaliflik adına gelinen ibretlik tablonun vahim yansımasıdır.
Asıl tehlike ise tam da burada yatıyor. Bu kadar akıllı öğrencilerin nasıl olup da İmamoğlu'nun diplomasını savunur noktaya gelmesi üzerinde düşünülmesi gerekiyor.