Gündem

Görevden ayrılan bürokrat ve siyasilerin başına gelenler

Kamu gücü göreve gelenlere verilen görevden alınanlardan da alınan sihirli bir değnek gibidir. Değneğin emanet olduğu bilmeyenler ve sahiplenenlerin başına gelmedik kalmaz.

Abone Ol

Kamu gücü, eline geçirenin kendini bile tanıyamayacağı kadar dönüştüren bir iksir gibi… Görünmezdir ama etkisi çevresine de anında sirayet eder. Koltuğa oturur oturmaz en yakınındaki birkaç kişiyle sınırlı bir hayatı, birden binlerle, on binlerle dolup taşan bir kalabalığa dönüşür. Gücü kaybedenler ise bir sabah kalktıklarında telefonlarının sessizliğine bile şaşırır.

Bürokrat ve siyasilerin gücü kazandıklarında ve kaybettiklerinde yaşadığı değişim, aslında Türkiye’de sistemin en çarpıcı aynalarından biri.

İşte o “kamu gücü sarhoşluğunun” ve “makamdan düşmenin” kısa özeti:

Güce kavuşunca:

– Bir anda “her şeyi bilen adam” haline gelirler.
– Çevrelerinden “şunu da bir ona soralım” cümleleri eksik olmaz.
– Dostlar çoğalır, telefonlar susmaz, her arayanın mutlaka önemli bir işi vardır.
– Rant kanalları açılır, akrabaların itibarı artar, yeni tanışıklıklar “saygın” etiketini taşır.
– Eski arkadaşlar arka sıralara düşer; övenlerin sesi ise yükselir.
– Eleştiri tahammülsüzlüğü başlar, övgü bağımlılığı oluşur.
– Hediye trafiği hızlanır, “kıymetli hediyeler” birikir.

Gücü kaybedince:

– Telefonları birden bire susar; gün boyu sessizliğe alışmaya çalışırlar.
– Çevresi tenhalaşır, eski kalabalıkların yerini sessiz boşluklar alır.
– Övgüler bir anda sövgülere, eleştirilere dönüşür.
– Kendisini arayan kalmayınca, bulduğu herkese eski günlerden bahseder.
– Akrabalarının itibarı düşer, bekleyen soruşturmalar raftan iner.
– Dün yanından ayrılmayanlar “tanımaz” olur.
– Hediyeler de kesilir; psikolojik çöküş ve tedavi süreçleri başlar.
– “Aradığınız kişiye ulaşılamıyor” ya da “meşgul” sesi daha sık duyulur.
– Kimi geceler eski makamda oturduğunu gördüğü rüyalarla uyanır.

Kamu gücü, sihirli bir değnek gibi… Kime dokunsa onu da, çevresini de değiştiriyor. Ama asıl gerçek, o değnek elden düşünce başlıyor: Arkasında bıraktığı sessizlik, susan telefonlar ve hatırlanmayan hatıralar…