Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakan Tekin’le ilgili olarak Bursa Milletvekili Yüksel Selçuk Türkoğlu tarafından ilginç bir iddia gündeme getirdi.
“Tasarruf tedbirleri” denilerek binlerce personelin işten çıkarıldığından bahseden Türkoğlu aynı anda Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı Eğitim Politikaları Daire Başkanı ve bacanağınız olan Hacı Ali Okur'un kızını PICTES kapsamında büro elemanı olarak alındığı belirtildi.
Yine aynı Genel Müdürlükte Mali İşler Başkanı Sedat Seçkin Bozkurt’un da kendi eşini işe aldığı iddia edildi.
Türkoğlu yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“Örneğini vereyim: Ya, işte din kültürü ve ahlak bilgisi için 1.594 öğretmen alımı gerçekleşecek, bu sayının 3 katı çağrılıyor, Erzurum ilinde 75 öğretmen bu kontenjan içerisinde olup mülakata giriyor, 74'ü atanıyor ama ne yazık ki Bursa'da girenlerden -aynı kontenjanda olup orada- 23 kişi atanabiliyor.
Niye biliyor musunuz? Herkese aynı puanları verdiler, mahkeme belgeleri ortaya çıktı. Burada buz gibi bir kul hakkı var ya! Siz kul hakkından korkmuyor musunuz ya! Bu devlet, hak kazanmış 1.600 mağdur öğretmenin bu hakkını vermekten aciz mi ya? Tavassut istemiyor, torpil istemiyor, ayrıcalık istemiyor; bir ton hayal kurdum, çoluk çocuk, anne, baba kış boyunca burada, bir yıl boyunca Millî Eğitim Bakanlığının önünde ağladılar; bu memleketin evlatlarına bunları niye çok görüyorsunuz? Bunu düzeltmeyi düşünüyor musunuz ya?
Buradan bir şey kaybetmezsiniz, buradan ancak size büyüklük çıkar, hatadan geriye dönmek çıkar. Bu inattan niye vazgeçmiyorsunuz? Şimdi, efendim, birkaç konu daha var, süre azaldı. Şimdi, mesela bu PICTES Projesi'nde yaşananlar doğru mu? "Tasarruf tedbirleri" diyerek binlerce personeli işten çıkarmışsınız. Şimdi, bakın, biz kamu görevlisiyiz, kamu adına biz de öyle görev yapıyoruz; hesap verebilir olacağız, şeffaf olacağız, denetlemeye de açık olacağız; millet adına soracağız bunları. "Tasarruf tedbirleri" diyerek binlerce personeli işten çıkardınız ama aynı anda Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı Eğitim Politikaları Daire Başkanınız Hacı Ali Okur'un -ki kendisi de sizin bacanağınızmış- kızını PICTES kapsamında büro elemanı olarak aldınız ve çalıştırdınız mı?
Bitmedi, aynı Genel Müdürlükte Mali İşler Başkanı Sedat Seçkin Bozkurt da kendi eşini işe aldı mı? Bunlar önemli. Yoksa tesadüf mü? Başka sorular da var. Mesela, Bakanlık bürokratlarınızla ilgili gazetelere düştü, lüks araçlar, lüks villalar... Yani bunlar gerçekten açıklanmalı ve bu dedikodulara son verilmeli.
Diğer taraftan, Bakanlık olarak otellerdeki lüks organizasyonlara milyonlarca lirayı boca ettiniz. Allah aşkına, bunları hangi kalemden ödediniz? Bir de son olarak kamuoyuna yansıdığı için sormak istiyorum -döneminizde bu skandal uygulamalar bitmiyor da- Millî Eğitim Bakanlığını, eğitim kurumundan çıkıp da kişisel PR ofisine çevirmeye çalışıyorsunuz? Güzel sanatlar liselerinde sahnelenen "Kim Var?" adlı tiyatro oyunu öğrencilerin eğitim ortamına değil, sizin şahsi tanıtımımıza hizmet eden bir propagandaya dönüştü. Üstelik, bu oyun için öğrencilerden, velilerden, öğretmenlerden de para toplanıyor, katılımı fiilen zorunlu hâle getirdi il müdürlükleriniz. Okul bütçelerini, valilik ödeneklerini, kamu kaynaklarını bu PR organizasyonuna bırakmak, adınızın da geçtiği bir oyuna bırakmak doğru mu? Ve yine, bir Millî Eğitim Bakanının, öğrencileri kendi kişisel tanıtımına hizmet ettirmesi gerçekten şık değil. Dahası var: Bu oyun bir eski AKP milletvekili tarafından yazılıyor, muhteremin kendisi hem yazıyor hem yönetiyor hem de gelir elde ediyor hem de güzel sanatlar lisesinde turneye çıkıyor. Ezcümle, bizim orada bir söz var, derler ki: "Bir ambar buğdayın bir avuç mostrası olur." Ben şimdi size burada bin tane daha mostra yazarım ama bu örnekler yeterli olsun. Millî Eğitime yakışmadığını düşünüyor, bu soruların cevaplarını beklerken ümidim olmamakla birlikte Millî Eğitim bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.”