Gündem

2025 yılını Aile Yılı eden Bakanlığın Nüfus Planlaması Kanunu ile imtihanı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı en fazla eleştirdiğimiz kurumlardan birisidir. Eleştirirken aynı zamanda yol gösteriyoruz.

Abone Ol

Davulla zurnayla 2025 yılı Aile Yılı ilan edildi. Hayırlı olsun.

Ülke nüfusunun hızla yaşlanması ve doğurganlık oranının 1.48’e kadar düşmesi alarm zillerinin çalması anlamına gelmektedir. Bu kapsamda doğum oranlarının arttırılması için bir dizi tedbir alınması kaçınılmaz hale gelmiştir.

Çocuk yardımının arttırılması eksiklikleri olsa da önemli bir adımdır. Ümit ederiz ki başka tedbirler de alınır.

Yazılarımıza ve haberlerimize bakıldığında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını sıklıkla eleştirdiğimizi görürsünüz. Bu eleştirileri de laf olsun torba dolsun diye yapmadığımız haberlere bakıldığında anlaşılacaktır.

Bakanlığın üst düzey kadrolarına bakıldığında bu kadrodan sağlıklı iş çıkmayacağını birçok defa belirtmiştik. Bu haberlere bakıldığında konunun kişiselleştirildiğini düşünenler de çıkmıştı. Ancak eleştirilerimizin kişisel olmadığı tamamen ilkesel kalıplar içerisinde olduğu vicdan sahibi herkes tarafından bilinecektir.

Şimdi düşünün ki 2025 yılı Aile Yılı ilan edilmiş ve haklı olarak çocuk sayısını arttırmak için müthiş bir çaba sarfediliyor. Ancak Bakanlık görev alanında olan 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun hakkında hiçbir adım atmamış ve Kanun hala yerinde duruyor.

Anlayacağınız sevgili dostlar Bakanlık işte böyle çelişkiler içerisinde yüzen bir ada gibi. Daha açık ifade ile Bakanlık açıkça Kanuna aykırı işlem yapıyor. Ortada kapı gibi Nüfus Planlaması Hakkında Kanun var ve bu Kanunu kaldırmak için şuana kadar bir adım da atılmamış. Üstüne üstlük bir de Kanuna aykırı adımlar atılıyor.

Kanunun Nüfus planlaması başlıklı 2. Maddesinde şu ifadelere yer verilmiştir: “Nüfus planlaması, fertlerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları demektir.

Devlet, nüfus planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır. Nüfus planlaması gebeliği önleyici tedbirlerle sağlanır.

Gebeliğin sona erdirilmesi ve sterilizasyon, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır.

Bu Kanunun öngördüğü haller dışında gebelik sona erdirilemez ve sterilizasyon veya kastrasyon ameliyesi yapılamaz.”

Yine Kanunun 3. Maddesinde Nüfus planlamasıyla ilgili eğitim, öğretim ve uygulama hizmetlerinin nasıl yapılacağı açıklanıyor. Burada gebeliği önleyici ilaçların nasıl sağlanacağından tutunda bu konuda verilecek eğitimlere kadar birçok uygulama anlatılıyor.

Bir tarafta Kanunla nüfus planlamasının nasıl yapılacağı belirtiliyor diğer yanda ise çocuk sayısı arttırılmaya çalışılıyor. Muhtemelen yıllarca Aile Hakimliklerinde gebeliği önleyici bedava malzeme dağıtıldığından dahi haberdar değillerdir.

Bu Bakanlığı niçin eleştirdiğimizi şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Bakanlık muhtemelen Sağlık Bakanlığını suçlayacaktır. İyi de sizin adınız Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı.

Anlayacağınız Bakanlık görev alanındaki mevzuattan dahi haberdar değil.

Sayın Bakana tavsiyemiz ise önce 2827 sayılı Kanunu baştan sona kadar okumasıdır. Sayın Bakan Kanunu okuduktan sonra ilgili bürokratlarına da okutsun ki ne yapılmaya çalışıldığı daha iyi anlaşılsın. Sayın Bakan acı ama Bakanlığınızın hali bu.