Seçimle veya atamayla belirli görevlere gelenler büyük bir imtihana tabi tutuluyorlar. Biranda gelen giden, arayan soran artıyor. İnsan ister istemez vay be ben neymişim be abi demeye başlıyor.
Öyle ya. Göreve geldikten sonra hangi telefona cevap vereceğini şaşıranlar bir süre sonra sadece belirli telefonlara cevap vermeye başlıyorlar. Kendilerine ulaşabilmek için şefaatçiler bile türüyor.
Bazı görevler var ki şeytanı bile saptıracak cinstendir. Bir imza ile birilerini zengin birilerini iflas ettirebilirsiniz. Bazen bu görevler öyle bir güç vehmine kaptırır ki küçük bir eleştiri veya uyarı dahi çileden çıkarabilir. Siz kimsiniz ki beni uyarma cesareti gösteriyorsunuz düşüncesine kaptırır. Çevrenize bakınca bunlara şahit olursunuz.
Son zamanlarda yaşananlar tam da bu durumu özetliyor.
Bir bakıyorsunuz bir belediye başkanı içeri alınmış itibarlı iken itibarsız hale düşmüş. Tam bitti derken bir il emniyet müdürü tutuklanmış veya bir savcıya suçüstü yapılmış. Geride kalanlar sadece sırasını bekliyorlar. Anlayacağınız sıra onlara da gelecektir. Sadece zamanı belli değil.
Anlayacağınız emanet duygusu yerini sahiplik duygusuna kaptırınca işler karışıyor. Yoksa bir emniyet müdürü kendisinin sürekli takip altında olduğunu nasıl unutabilir. Bütün gözler üzerinde olan bir kişi nasıl olurda bu kadar gözü döner. Bunlar hata değil. Bazen küçük günahlar büyük günahlara kapı aralarmış. Aslında olan bu.
Yerin kulağı olduğu unutulmamalı
Atanan veya seçilenlerin unutmaması gereken en kritik nokta ise yerin kulağının olduğudur. Atalar asırlardır yerin kulağı var diye aktarıp duruyorlar. Bu uyarı kulağa küpe yapılmalıdır. Nasıl olsa birileri yapıyor ve bir şey de olmuyor düşüncesi yaygınlaşınca olanlar oluveriyor.
Anlaşıldığı kadarıyla sistemsel bir kötülük yaygınlaşıyor. Kamu kaynakları birilerinin mezat sofrasına dönmüş durumda. Unutulan ise çıkar çatışmasıdır. Çıkar çatışması devreye girince satılan satılanadır. Bu işin partisi pırtısı da olmaz. Yeter ki satış başlamasın. Şuan olanların özeti bu. Bir de ne alırsan … abi dönemi başlarsa işte o zaman bazıları kaçacak delik arayacaktır.