Diyanet İşleri başkanı Ali Erbaş hakkında bazen doğru bazen de gerçek dışı çok fazla haber yayınlanmaktadır. Biz de zaman zaman Başkan Erbaş’ın yanlış yaptığı işleri eleştirdik. Ancak bazı haberler var ki ya cehaletten ya da kasıttan yapılmaktadır.
Son olarak “Erbaş’ın hacca götürdüğü ütücü lojmanından da çıktı” başlıklı haber.
Haberde Ali Erbaş ve eşi Seher Erbaş’ın da yer aldığı hac kafilesinde yer alan ütücünün Ankara’da lojman olarak kullanılan villasında da görevlendirildiği ortaya çıktığı belirtiliyor.
Bu haberi yapan kişinin Kamu Konutları Yönetmeliğinden haberinin olmadığı anlaşılıyor.
Yönetmeliğe göre dört çeşit kamu konutu vardır ve bunlardan birisi de özel tahsisli konutlardır.
Bu konutlar Yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvelde gösterilen ve temsil özelliği olan makam ve rütbe sahiplerine tahsis edilen özel nitelikteki konutlardır.
Özel tahsisli konutların ısınma, işletme, bakım ve onarım giderleri ile demirbaş eşya ve mefruşat giderleri ve konutun aydınlatma, elektrik, su, gaz, temizlik, telefon, kapıcı, aşçı, kaloriferci, bahçıvan ve benzeri giderleri kamu kurum ve kuruluşlarınca karşılanmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanına tahsis edilen konutta özel tahsisli konuttur ve bu konutta hizmetli bulundurulması mevzuata uygundur.
Görev sona erince de bu konutlar boşaltılmak zorundadır.
Diyanet İşleri Başkanı, Merkez Bankası Başkanı İl Valileri, Emniyet Genel Müdürü ve Kaymakamlar özel tahsisli konutta oturmaktadır. Bunlar sadece lojman kirası ödemektedir.
Haberi yapan kişinin Kamu Konutları Yönetmeliğinden haberinin olmadığı anlaşılıyor. Diyanet İşleri Başkanı da olsa yanlış yapınca eleştirelim ama mevzuatın öngördüğü bir hakkı kullanan kişiyi eleştirmek de insaflı değildir.
Bu mantıkla hareket edildiğinde il valilerinin konaklarında görevli hizmetlileri de eleştirmemiz gerekir ki bu doğru değildir.