AK Parti Gaziantep eski milletvekili Şamil Tayyar sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarla av. Rezan Epözdemir gözaltı kararı ile ilgili çok ciddi iddialarda bulunuyor ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tek kelime açıklamada bulunmuyor. Adeta ortalık yangın yerine dönmüş durumda. Başsavcıya baskı yapıldığı iddiası sıradan bir iddia değil ve açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Tayyar, Mehmet Uçum başta olmak üzere ‘hatırlı’ çok sayıda isimin devrede olduğunu ve Başsavcı Akın Gürlek’in adeta kuşatma altına aldığını iddia ediyor. Bunlar çok vahim ve kabulü mümkün olmayan iddialar ama yetkililerin ağzını bıçak açmıyor.
Tayyar yaptığı paylaşımda;
"Rezan Epözdemir sorgusu ciddi bir krize dönüşmek üzere.
Şüpheli, ısrarla cep telefonunun şifresini vermek istemiyor.
Şifre krizi aşılamadığı için sorgu süresi uzatıldı.
Mehmet Uçum başta olmak üzere ‘hatırlı’ çok sayıda isim devrede, Başsavcı Akın Gürlek’i kuşatma altına aldılar.
Gürlek, İmamoğlu dosyasında bile görmediği yoğun baskı karşısında bunalmış vaziyette, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatılmasından endişe duyuyor.
Devrede olanlar cep telefonu şifresinin verilmesine karşı çıkarak soruşturmanın mevcut delillerle tamamlanmasını, serbest bırakılmasını istiyorlar.
Peki neden?
Şüphelinin cep telefonunun açılma ihtimali, Uçum başta olmak üzere kimleri neden rahatsız etti?
Bu noktada Cumhurbaşkanımız @RTErdogan'a çağrım var: Başsavcıyı yalnız bırakmayın."
Şamil Tayyar dışında başka çok sayıda etkin ve yetkin kişilerden de açıklamalar boca edilmiş durumda.
Bu iddialar karşısında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un tek kelime bir açıklama yapmaması ya da konuyla ilgili olarak HSK soruşturma başlattı şeklinde bir ifade duymadık. HSK'nın Başkanı olarak Bakan Tunç'un sessizliği hayra alamet değil. Bu konuda konuşulmayacaksa başka hangi konu konuşulmaya değer ki?